BISMILLAHIRRAHMANIRRAHIM

FATİHA SURESİNDEN

Yeni Sayfa 1

FATİHA SURESİNDEN

 


        • Bismillâhirrahmanirrâhim

1-3-Hamd olsun -Alemlerin Rabbi, Rahman, Rahim, Din Gününün (tek) sabibi ve mutasarrıfı- Allah'a.

4-Yalnız sana ibadet (kulluk) eder, yalnız senden yardım isteriz.

5-7-Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet  gaza­ba uğrayanlarmkine, sapıklannkine değil.

 

FATİHANIN LAFZİ TAHLİLİ

 

(Elhamdülillah): Hamd. tazim yönüyle güzel bir şekil­de Allah (cc)ı methetmektir.

Kurtubi, «Arap dilinde hamdin anlamı, mükemmel bir surette methet­mektir. Hamd kelimesinin başına «el» eki takılması hamd çeşitlerinin hep­sini ihtiva etmesi İçindir. Bütün çeşitleri ile mutlak methin tümüne layık olan yalnız Cenabı Hakk'ttr. Yermenin aksi olan hamd, şükür kelimesinden daha şümullüdür.

Şükür, bir nimet karşılığında yapıldığı halde Hamd, ister nimet olsun ister olmasın yapılır. Mesela, yiğitliğini ve ilmini methettim denilir. Şükür ise ancak bir ihsanın (iyiliklerin) karşılığında yapılır.

Hamd, dille yapılır. Şükür ise kalb. dil ve azalarla yapılır. Şairin dedi­ği gibi, «Tarafınızdan bana verilen nimetlerin karşılığını üç şeyle ifade ederim, elim, dilim ve perde arkasındaki kalbimle.»

Taberî, hamd ile şükrün aynı anlamı İfade ettiklerini söyler. Zira hamd, bir kimseden bir iyilik görülmeden de, onun vasıfları sebebiyle yapı­lır. Şükürde iyilik yapan, yaptığı iyilikten dolayı sena edilir»  der. Kur-tubi'nin bu sözleri de hamd'in şükür'den daha kapsamlı olduğunu göster­mektedir.

 (Rabbi'l-alemîn): Rab, lügatta terbiye manasında

dır. Terbiye ise herhangi birşeyi eğitmedir. Herevî'ye göre birşeyi ıslah (düzeltme) edene veya tamamlayana onu terbiye etmiş derler. Bunun için devamlı kitaplarla uğraşanlara «Rabbâniyyun» denir.

Rab kelimesi, terbiye kökünden türetilmiştir. Allah (cc) İnsanları eğitir ve yönetir. Rab. malik, muslih (düzeltici), efendi ve itaat olunan gibi bir­çok manalara gelir. Mesela, «şu develerin rabbi» denildiğinde «develerin sahibi» anlaşılır.

Rab kelimesi Allah (cc)ın dışında izafesiz kullanılmaz. Bir hadis-i şe­rifte kölelere hitaben Resulallah (sav), «Sizden biriniz bir diğerine «Rab-blne sofra hazırla, abdest aldır» veya biriniz efendisine «Benim rabblm» demeyip, «efendim» desin.» buyurmuştur.

Rab, mabud (tapılan) manasına da kullanılmaktadır. Şair şöyle der: «Tilkilerin üstüne pislediği rab mıdır? Andolsun tilkilerin üstüne pislediği zelil olmuştur.»

Rab. aynı zamanda efendi, itaat olunan manalarına da kullanılır. Ni­tekim Allah (cc), «Ey zindan arkadaşlarım (rüyalarınıza gelince:) Birini» efendisine (rabblne) şarap içlrecek...» (Yusuf: 41) buyurmaktadır.

Rab. yine düzeltici. ıslah edici mandarına da gelir. Şair şöyle der: «Terbiye eden (muslih) o kişi ki, hayırlı iş öğretir. Ona bilinen ve İste­nilen birşey sorulduğunda cevap verir ve noksanları tamamlar.»

(El-Alemîn): Alemin, bir cins isim olan alem kelime­sinin çoğuludur. Aslında alem kelimesi de çokluk ifade eder ve aynı kök­ten gelme bir tekil biçimi yoktur. Rehd ve enam kelimeleri gibi.

Ebussuud Efendi bu kelimeyle ilgili olarak «Âlem, hatem ve galip keli­meleri gibi, onunla bilinen şeyin ismidir. Yüce Yaratıcımızı tanıtan, gös­teren varlıklardan her birisine alem denir.» der.

İbni Cevzi ise. «Alem kelimesi, Arap diline vakıf olanlara göre Allah (cc)ın yarattığı ilk varlıktan son varlığa kadar bütün mevcudata verilen İsimdir. Mütefekkirlere göre yerde, gökte ve kainatta bulunan varlıkların hepsine alem denir.

Alem kelimesinin kökü hakkında iki görüş vardır. Birincisi lügatcıların (dil bilginlerinin) görüşüdür. Buna göre alem kelimesi «ilim» kelimesin­den türemiştir, ikincisi de mütefekkirlerin görüşüdür. Bu görüşe göre 'K alem kelimesinin kökü, «alamet» kelimesidir.» diyor.

Kainattaki her varlık ayrı ayrı yönetici, yaratıcı ve Hakim olan Allah (cc)'ı gösterir. Ona işaret eder. Bu hakikati şair şöyle dile getirir: «Ben! hayrete düşüren şudur, günahkar kişi Allah'a nasıl isyan eder?/lnkareı, Allah'ın varlığını nasıl inkar eder?/Çünkü her hareket, her duruş ebedly-yen O'nun varlığına şahidlik eder/Herşeyde Allah'ın birliğine işaret eden bir ayet vardır.»

ibni Abbas'a göre «alemîn»den kasıt insanlar, cinler ve meleklerdir.

Ferra ve Ebu Ubeyde'ye göre ise insanlar, cinler, melekler ve şeytan­lardan meydana gelen akıl sahibi dört sınıfa «alem» denir. Zira bu ke­limenin «alemin» biçimindeki çoğul şekli Arap dilinde özellikle akıl sahip­leri İçin kullanılır. Nitekim şair A'şa'mn «Ben onların benzerini aleminde duymadım.»  mısrası da bunu gösterir.

Alimlerin bir kısmı ise insanlar, cinler, melekler, hayvanlar, bitkiler ve cansız varlıklar gibi mahlukatın her sınıfının birer alem olduğu görüşün­dedir. Fatiha suresinde «Rabbi'l-alemîn» ifadesinin kullanılması bütün bu sınıfları ihtiva ettiği içindir.                     AHKAM TEFSİRİ

 
Bugün 8 ziyaretçi (9 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol